Hukukun Gücü mü, Gücün Hukuku mu?
30/06/2025 04:24 | Son Güncelleme : 30/06/2025 12:37
| Müslüm OKATAN

Merhabalar sevgili Gaziantepsonnokta okurları,
Bu ikinci yazımda sizlerle yine önemli bir toplumsal meseleyi paylaşmak istiyorum: hukuk ve adalet.
Ülkemizde zaman zaman adalet duygusunu derinden sarsan olaylar yaşanıyor. 15 yaşındaki Sezgi K.’nin yaşadıkları, Pınar Gültekin’in, Şule Çet’in, Gizem Canbulut’un, daha adı anılmamış onlarca kadının, çocuğun ve hatta bebeklerin başına gelenler sadece trajik hikâyeler değil; aynı zamanda hukukun ve vicdanın sınandığı, ama çoğu zaman sınıfta kaldığı acı gerçeklerdir.
Bu olaylarda ortak bir tablo dikkat çekiyor: Sanıklara uygulanan “iyi hal”, “haksız tahrik” gibi indirimler; yargılama sürecinde görülen çifte standartlar ve adalet duygusunu zedeleyen kararlar. Ne yazık ki birçok dava kamu vicdanında kapanmamışken, hukuki süreçler çoktan tamamlanmış sayılıyor.
Sorun, sadece tek tek hâkim kararlarından ya da bireysel ihmallerden ibaret değil. Bu, sistemli bir suskunluk hali. Mahkeme salonlarında sesini yükselten avukatlar değil, güç dengeleri belirleyici oluyor. Hukukun temel ilkeleri olan tarafsızlık, bağımsızlık ve eşitlik; çoğu zaman yerini talimatlara, yorum farklarına ve güçlü olanın lehine şekillenen kararlara bırakıyor.
Adaletin en çok ihtiyaç duyduğu yer, en çok ihmal edildiği yer haline gelmiş durumda. Hakkını arayan yurttaş, yasaya değil çoğu zaman tanıdığa, bağlantıya ya da şansa güvenmek zorunda kalıyor. Liyakat sistemine inancı sarsılan gençler, hukuk okullarından mezun olduklarında adalet dağıtacakları değil, bir düzenin parçası olacakları endişesiyle mezun oluyorlar.
Hukukun gücünden değil, gücün hukukundan söz edildiği bir düzende yaşıyoruz. Ancak yine de umudumuzu yitirmemeliyiz. Susmayan hukukçular, cesur gazeteciler, vicdan sahibi insanlar hâlâ var. Çünkü her şeye rağmen adalet, sadece mahkeme salonlarında değil, halkın vicdanında da varlığını sürdürür.
Adalet sarayları büyük olabilir. Camları özel, mermerleri gösterişli olabilir. Ama asıl ihtiyacımız olan şey, içindeki insanların adalet duygusuyla hareket etmesi. Belki bir gün, o binaların içi de dışı kadar adaletli olur.
Sevgiyle ve umutla kalın






Bunlar da ilginizi çekebilir
Hukukun Gücü mü, Gücün Hukuku mu?
8 saat önceTARİH TEKERRÜR EDİYOR...
Merhaba sevgili okurlar, ben Meryem Zerrin Ekicioğlu. Bugünden itibaren tarafsız, bağımsız ve dürüst habercilik çizgisinden sapmayan Gaziantepsonnokta okuyucularıyla birlikte olmanın gururunu yaşıyorum.
5 gün önce