PARAYLA DEĞİL, İNANÇLA SİYASET YAPILIR

Son dönemlerde siyasetin anlamı değişti. Artık millet için çalışan değil, kendini göstermek isteyenlerin sahnesi haline geldi siyaset. Daha ortada seçim yokken, sadece cebindeki paraya güvenerek “ben de siyaset yaparım” diyenleri görüyoruz. Birkaç afiş, biraz reklam, birkaç şirin poz… sanıyorlar ki bu millet inanır.

Oysa siyaset; parayla, makamla, lüks arabalarla yapılmaz. Siyaset, inançla, emekle, samimiyetle yapılır. Halkın içinden gelmeyen, halkın derdini bilmeyen, sadece vitrine oynamak isteyenlerin ne kadar parası olursa olsun, milletin gönlünde yeri olmaz.

Bazıları Ankara’ya gidip birkaç fotoğraf veriyor, “bakın ne kadar önemliyim” havasına giriyor. Ama unutmasınlar, bu işler şirin görünmekle yürümez. Milletin gözü artık açık. Algıyla, parayla, reklamla bir yere kadar… Sandık geldiğinde gerçeği herkes görecek.

Ve açık konuşalım: Mercedes’le bu işler olmaz efendim! Milletin arasında yürümeyen, çamura basmaktan korkan, köy kahvesine oturup bir çay içemeyen adamdan siyasetçi olmaz. Bu millet, lüks arabaya değil, gönül arabasına biner.

Gerçek siyasetçi; halkla aynı sofrada oturur, aynı yağmura ıslanır, aynı güneşin altında ter döker. Çünkü siyaset gösteriş değil, gönül işidir.

Kısa vadede parayla, güçle bir şeyler kazanabilirsiniz. Ama uzun vadede millet sadece yüreğiyle konuşanları hatırlar. Unutmayın, sandık günü geldiğinde, herkesin gerçek yüzü ortaya çıkar.

Gerçek siyaset, koltuk için değil; memleket için yapılır. Parayla değil, yürekle yapılır!