Arama

"Depremler Değil İhmal Öldürüyor"

15/08/2025 15:03 | Son Güncelleme : 15/08/2025 17:07 | Müslüm OKATAN


"Depremler Değil İhmal Öldürüyor"

Alınmayan Tedbirler, Yeni Bir Felaketin Habercisidir! ‘’

"Depremler Değil İhmal Öldürüyor"

"Depremlere Hazırlıkta 26 Yılı Kaybettik"

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 26. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, kentlerin depreme dirençli hale getirilmesi konusunda bir kez daha uyarılarda bulundu.
Güçyetmez, “Depremler değil, ihmal öldürüyor” vurgusu öne çıkarırken, 26 yılda atılması gereken adımların büyük ölçüde atılmadığına dikkat çekti.
Marmara Depremi’nin, Türkiye’nin deprem gerçeğini tüm çıplaklığıyla ortaya koyduğunu belirten Güçyetmez, bu büyük felaketin sanayi ve nüfus yoğunluğu en yüksek bölgelerde yıkıcı etkilere yol açtığını, sadece ekonomik değil, toplumsal anlamda da derin yaralar bıraktığını söyledi. Güçyetmez, “Aradan geçen 26 yıla rağmen deprem tehlikesi, özellikle İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde yaşayan yurttaşlarımızın en büyük endişesidir.” dedi.

Depreme Hazırlıklı Değiliz

Güçyetmez, 23 Nisan 2025’te Marmara Denizi’nde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki Silivri depremine de değinerek, “Bu sarsıntı, İstanbul’un depreme hazır olup olmadığı sorusunu yeniden gündeme taşıdı. Ancak kamuoyunda tartışmalar, depremin nerede ve ne zaman olacağına sıkıştı. Asıl odaklanılması gereken konu, kentlerimizin depreme hazırlıksızlığıdır” dedi.

85 Yılda 85 Bin Can Kaybı

Verilere göre, son yüzyılda Türkiye’de 85 yıkıcı deprem meydana gelirken yaklaşık 85 bin kişinin hayatını kaybettiğini belirten Güçyetmez, ortalama her 1,5 yılda bir yıkıcı sonuçları olan depremler meydana geldiğini, nüfusun %96’sı deprem riski altında bulunan bölgelerde yaşayan yurttaşların öncelikli sorununun, depremlere karşı güvenli yerleşim alanları ve güvenli yapılaşma ihtiyacı olduğunu vurguladı.

İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Güçyetmez; Gerek TBMM’de kurulan araştırma komisyonlarının raporlarında gerekse Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verilerine göre 6 milyon yapının riskli olduğunun açıkça ifade edildiğini hatırlatarak, “Bu, toplam yapı stokunun yaklaşık yüzde 60’ına denk geliyor. Yani yetkili kurumlar tarafından bile açıkça yapılarımızın çoğunun depreme karşı hazır olmadığı itiraf edilmektedir. Kaldı ki bu sayılar hesaplamalara dayalı tahmini bir tespittir. Yani devlet, Türkiye’de 6 milyon civarı yapının olası bir depremde ağır hasar alabileceğini tahmin etmekte ancak bu yapıların hangileri olduğunu bile bilmemektedir" dedi.

Ulusal Deprem Stratejisi Raporları Rafta Kaldı

Güçyetmez, Ulusal Deprem Stratejisi Raporlarının raflarda kaldığını belirterek;
"1999 Marmara depremi, afetlere karşı bir dönüm noktası olarak kabul edilmiş, bu tarihten sonra pek çok kurum, kuruluş, üniversite ve meslek odası her yönüyle depremi incelemiş ve alınması gereken önlemlere ilişkin pek çok rapor hazırlamıştır. Bu raporlar, 2011 yılında AFAD tarafından hazırlanıp Bakanlar Kurulunca karar altına alınan Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planına dönüştürülmüştür. Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı, açıkça devlet kurumlarının, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, meslek kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşlarının görevlerini tanımlamış ve yapılması gerekenleri takvimlendirerek 2023 yılına kadar Türkiye’nin depremlere karşı hazır hale getirilmesini hedeflemiştir. 
Ancak ne yazık ki 6 Şubat 2023 depremleri, aradan geçen onca yılda hiçbir sorunun çözülemediğini, Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı dahilinde atılması gereken adımların pek çoğunun atılmadığını gözler önüne sermiştir. 
İşte bu plana göre yapı stoku envanteri, daha 2017 yılında tamamlanmış olacak ve bahsi geçen 6 milyon riskli yapının hangileri olduğu belirlenerek gerekli tedbirler alınmış olacaktı. Bu çalışma yapılmış olsaydı, 6 Şubat Depremlerinde, 11 ilde yıkılan ve ağır hasar alan 240 binden fazla bina belki de tespit edilmiş olacak ve yurttaşlarımızın göz göre göre ölmesine izin verilmeyecekti.

Beğendim
Bayıldım
Komik Bu!
Beğenmedim!
Üzgünüm
Sinirlendim
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.