Arama

Gaziantep’te Gastronomi Kimin Sofrasında?

24/12/2025 10:06 | Son Güncelleme : 28/12/2025 14:40 | Müslüm OKATAN


Gaziantep’te Gastronomi Kimin Sofrasında?

 

Gaziantep…UNESCO’nun “Gastronomi Şehri” unvanını taşıyan, mutfağıyla dünyaya nam salmış bir kent. Ancak bugünlerde bu unvan, kent sakinleri için bir gururdan çok buruk bir ironiye dönüşmüş durumda.

Her geçen gün artan hayat pahalılığı, Gaziantep’te en çok da sofraları vuruyor. Bir zamanlar “misafir gelirse kebap yenir, bayramda baklava açılır” denilen bu şehirde artık baklava vitrine bakılan, kebap menüden çekinerek okunan bir lükse dönüştü.

Bugün Gaziantep’te bir kilo baklavanın fiyatı 1.500 TL ile 2.000 TL arasında değişiyor.

Bir porsiyon kebap ise 700 TL’den başlayıp 1.200 TL’ye kadar çıkabiliyor.

Peki bu fiyatlar kime hitap ediyor?

Asgari ücretle geçinen bir aile için baklava artık bayramlık değil, seyirlik. Kebap ise akşam yemeği değil, özel gün hayali. Gastronominin başkenti olarak anılan bu şehirde, kendi mutfağına kendi insanı yabancılaşmış durumda.

Elbette maliyetler arttı. Et pahalı, fıstık pahalı, enerji pahalı. Bunu inkâr etmek mümkün değil. Ancak mesele sadece maliyet değil; kontrolsüz fiyat artışları, “nasıl olsa turist gelir” anlayışı ve denetimsizlik de bu tablonun önemli bir parçası.

Gaziantep mutfağı sadece turiste sunulan bir vitrin değildir. Bu mutfak; sabah erkenden işine giden ustanın, evine ekmek götürme derdindeki işçinin, emeklinin, öğrencinin mutfağıdır. Eğer bu insanlar kebabı, baklavayı sadece sosyal medyada görüyorsa burada bir sorun vardır.

Daha da düşündürücü olan ise şu sorudur:

Bu fiyatlar nereye kadar gidecek?

Kimse kestiremiyor. Çünkü bir standardı, bir denetimi, bir “makul sınırı” yok. Aynı sokakta iki farklı işletmede aynı kebabın arasında yüzlerce liralık fark olabiliyor. Bu da güveni sarsıyor, adaletsizlik hissini büyütüyor.

Gaziantep gastronomisi; erişilebilir olduğu sürece değerlidir.

Sadece yüksek gelir grubuna hitap eden bir mutfak, ruhunu kaybeder.

Bu şehir, baklavanın yalnızca vitrinlerde değil, evlerde de yer bulduğu zaman gerçek anlamda “gastronomi kenti” olur.

Yetkililere, meslek odalarına ve işletmelere düşen sorumluluk açıktır:

Gaziantep mutfağını korurken, Gazianteplinin sofrasını da korumak.

Aksi halde bu şehir, kendi lezzetlerine uzaktan bakmaya mahkûm bir gastronomi başkentine dönüşür.

Beğendim
Bayıldım
Komik Bu!
Beğenmedim!
Üzgünüm
Sinirlendim
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.